Cengiz Aktar, Nereye Doğru’nun bu haftaki bölümünde, Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’daki son gelişmelere yer verdi.
Aktar Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz ve iktidarın krizi yok sayması ile ilgili olarak, “Daha iyi bir duruma gidiyoruz deniyor çünkü Türkiye ucuzluyor ve bu bağlamda yabancı yatırımların ve dolayısıyla ihracatın artacağına dair bir akıl yürütülüyor. Bunun iktisattaki karşılığı rekabetçi devalüasyondur (competitive devaluation) ve vakti zamanında Tansu Çiller de aynı politikayı uygulamıştı. Bunun Türkiye’nin verileri açısından bir geçerliliği yok. Türkiye ihracat yapabilmek için ithalat yapması gereken bir ülke. Mısır, Bangladeş, Vietnam, Kamboçya gibi benzer ülkeler de benzer şeyler üretiyorlar ve bu ülkelere oranla vasıflı iş ve rekabet açısından Türkiye nal topluyor. Milli paranın ucuzlaması ihracat açısından otomatik değil. En acıklısı ise, “İş gücümüz de çok ucuz, yabancı ülkeler gelip yatırım yapsın.” dendi. Bu pilav daha çok su kaldıracak.” yorumunu yaptı.
TÜİK verileri, Avrupa Komisyonu'nun Space Raporu'na karşı
Aktar mevcut durumun sonuçlarıyla ilintili olarak, Açık Radyo programcısı Mustafa Eren’in, haber portalı Bianet’te, TÜİK verilerine göre Ceza İnfaz Kurumu’nun istatistikleri ile Avrupa Komisyonu’nun yıllık ceza istatistiklerinin yer aldığı Space Raporu’nun karşılaştırılmasını kapsayan araştırmanın verilerine değindi. TÜİK istatistiklerinin hükümlüleri kapsadığı, yani mevcut tutukluları (mahpusta olan kişiler) kapsamadığından hareketle Aktar, “Örneğin, Osman Kavala bu istatistiklerde yok.” dedi. Bunun yanı sıra Ceza Tevkifevleri’nin 2016 yılına kadar, tutuklulara ait verilerin yanı sıra tek tek açılan kapanan hapishaneler, 0-6 yaş arası çocuğu olan mahpus anneler, kadın mahpuslar gibi ayrıntıların yer aldığı Birim Faaliyet Raporu’ nun artık kamu ile paylaşılmadığı bilgisini veren Aktar, “Hapishaneler bebekleriyle birlikte hapiste yatan kadınlarla dolu.” dedi.
Araştırmanın ilk bölümü olan “Söyledikleri ve Söylemedikleriyle: TÜİK”e dair bazı veriler şu şekilde:
- Tutuklularının oranı toplam hapishane nüfusunun %15.7 sini oluşturmaktadır. Son 10 yıl içinde genel mahpus sayısında yüzde 108’lik bir artış yaşanırken yabancı mahpus sayısında bunun iki katından fazla (yüzde 354,7) bir artış karşımıza çıkıyor. Bu artışla beraber yabancı uyruklu mahpusların oranı genel mahpus kitlesi içerisinde 1,8’lerden 3,8’lere çıkmıştır.
- 2019 yılında 362 olan hapishane sayısı 2020 yılında 370’e çıkmış ve yaklaşık 15 bin kişilik kapasite artışı yaşanmış. 2000’li yılların başında başlayan hapishanelere ilişkin “inşaat” çalışmaları devam etmektedir. 2020 yılında 11 “küçük ilçe ceza infaz kurumu” kapatılırken 23 yeni hapishane açılmış ve 15 bin ek kapasite yaratılmıştır.
- 2020 yılında çıkarılan “örtük af” ile on binlerce mahpus tahliye edilmesine ve yeni açılan 23 hapishane ile 15 bin ek kapasite yaratılmasına rağmen hapishanelerde hala 21 binin üzerinde kapasite fazlası mahpus tutulmaktadır. Örtük aftan en az kadınlar yararlanmaktedır.
- Avrupa Konseyi’nin 2020 yılına ait istatistiklerine göre 31 Ocak 2020 tarihinde Türkiye’deki 250 bin 594 ‘hükümlü’nün 29 bin 827’si “terör” nedeniyle hüküm almıştır. Türkiye gerek sayı olarak gerekse de %11,9’luk oranıyla Avrupa Konseyi’nin verilerini sunduğu üye ülkeler arasında açık ara birinci durumdadır. Konseyin verilerine göre üye ülkelerde terör nedeniyle hüküm alanların ortalaması %0,5’tir ve bu oranın %0,5’ten çok daha düşük olmamasının nedeni de Türkiye’nin %11,9 ile bu ortalamayı yükseltmesidir.
- 2020 yılında de 12 yaş ve üzeri her 100 bin kişiden 390’ı hapishanede. 31 Ekim 2021 tarihli verilere göre 1913 çocuk mahpusun %30’u hükümlü; %70’i tutukludur.
Libya da işler karışıyor
Aktar, ikinci olarak, Libya’daki mevcut duruma değindi. Konu ile ilgili olarak, “Libya’da işler çok karışıyor. Türkiye, Müslüman Kardeşler’in adayı Abdulhamid ed-Dibeybe’yi destekliyor. Seçimlerin 24 Aralık’ta değil, daha sonra yapılmasını talep ediyor ve askerini çekmeyeceğini söylüyor. Halife’nin ve Kaddafi’nin oğlu Şeyfülislam Kaddafi’nin de Libya’da cumhurbaşkanı olamayacağını söylüyor.” bilgisini verdi.
Ermenistan ve Azerbaycan arasında Zengezur Koridoru gerginliği
Aktar, üçüncü olarak, Türkiye’de basına “Ermenistan Azerbaycan’a saldırdı.” şeklinde yansıtılan, Ermenistan-Azerbaycan gerginliğine dair, “Nahçıvan ve Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak olan Zengezur Koridoru’nun Ermenistan toprağından geçmesi gerekiyor. Onunla ilgili bir çatışma çıktı. Azerbaycan Ermenistan'a saldırdı.” bilgisini verdi.
"Bosna Hersek'te çanak çömlek patlayacak"
Son olarak, Avrupa’ya dair, “Bosna Hersek’teki Boşnak, Sırp ve Hırvatlardan oluşan üçlü yapı maalesef tutmadı. Avrupa, Bosna Hersek’e çok net bir perspektif sunamazsa en kısa zamanda orada da çanak çömlek patlayacak ve 1990’ların başında olduğu gibi eski Yugoslavyalı mültecileri kabul etmek zorunda kalacak. İş oraya doğru gidiyor.” yorumunu yaptı.
(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Seyhan Karasu’ya teşekkür ederiz.)
İlgili Kaynaklar:
- https://m.bianet.org/bianet/insan-haklari/253945-son-10-yilda-mektepli-hukumlu-sayisi-artti
- https://bianet.org/bianet/insan-haklari/253742-yabanci-hukumlu-sayisi-10-yilda-10-kattan-fazla-artti
- https://bianet.org/bianet/insan-haklari/253889-teror-iddiasiyla-yargilama-degil-yaftalama
- https://m.bianet.org/bianet/bianet/253696-ortuk-af-tan-en-az-kadin-mahpuslar-yararlandi
- https://wp.unil.ch/space/space-i/